İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ, Türk dünyasının önde gelen bilim ve fikir adamı Farabi’nin hayatına ve eserlerine dair bir kesitin resmedildiği Farabi Kültür Evi’ni açıyor.
Türk dünyası ülkelerinin tanıtıldığı ve milli bilincin kuvvetlendirilmesi adına önemli bir işlevi olan Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde, yine Türk dünyası bilim tarihine adını altın harflerle yazdıran en önemli isimlerinden biri olan Ebu Nasr El-Farabi adına bir kültür evi açılıyor.
Farabi Kültür Evi, 2 Ağustos Cuma günü saat 15.00’da Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde gerçekleştirilecek açılış töreninin ardından konuklarını ağırlamaya başlayacak.
Özellikle ilk ve orta düzey okullardan öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde yerini alan Farabi Kültür Evi, genç ve çocuklara geleceğin Farabi’si olmanın bir hayal olmadığını göstermesi açısından da önemli bir misyona sahip olacak.
Farabi Kimdir?
Farabi 873(H.259) senesinde Türkistan’ın Farab şehrinde doğdu. İlk tahsilini Farab’da gördü. Arapça, Farsça, Grekçe ve Latinceyi çok iyi öğrenerek, Aristo ve Eflatun’un eserlerini defalarca okudu. Ebu Bekr Serrac’dan gramer ve mantık okudu. Daha sonra kendini tamamen felsefeye verdi ve Yuhanna bin Haylan’la birlikte çalıştı. Vaktini felsefi düşüncelerini kaleme almakla geçirdi. Kitaplarını Arapça yazdı.
Bir musiki üstadıydı. Kanun adındaki çalığı aletini o buldu. Ayrıca rübab denilen çalgıyı da o geliştirip, bugünkü şekle soktu. Birçok bestesi vardır. Matematikle de uğraştı. Farabi, ilimleri sınıflandırdı. Ona gelinceye kadar ilimler trivium(üçüzlü) ve huatrivium(dördüzlü) diye iki kısımda toplanıyordu.
Nahiv, mantık, beyan ilimlerine; matematik, geometri, musiki ve astronomi ise ilimleri kısmına dâhildi. Farabi ise, ilimleri; fizik, matematik ve metafizik ilimler diye üçe ayırdı. Onun bu metodu, Avrupalı bilginler tarafından ancak on üçüncü asırda kabul edildi. Hava titreşimlerinden ibaret olan ses olayının ilk mantıki izahını Farabi yaptı. O, titreşimlerin dalga uzunluğuna göre azalıp çoğaldığını, deneyler yaparak tespit etti. Bu keşfiyle musiki aletlerinin yapımında gerekli olan kaideleri de buldu.
Aynı zamanda tıp alanında çalışmalar yapan Farabi, bu konuda çeşitli ilaçlarla ilgili eser yazdı. Aristo’dan sonra gelen bir felsefeci olarak kabul edildi. Eskiyi yeni felsefeye ustalıkla aktardı. Montesqieu, Spinoza gibi batılı filozoflar, Farabi’nin eserlerinin tesirinde kaldılar.
Farabi’nin eserleri Aristo düşüncesinin yeniden anlaşılmasında merkezi bir öneme sahip olmuş, arkadan gelen felsefi zenginliğe ilk açılımı yapmıştır. İbn-i Rüşd ve Endülüslü filozoflar Farabi’yi mantık, psikoloji ve siyaset konularında önemli bir otorite olarak görürler.
Farabi’nin 14 Aralık 950 veya 12 Ocak 951 tarihinde Şam’da öldüğü tahmin edilmektedir.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.