Arabayla yurt dışına çıktık! Thassos-Kavala gezi rehberi

Yunanistan’ın en meşhur adalarından biri olan Thassos bakir kumsalları, yemyeşil doğası, ülkemize yakınlığı, yükselen Euro kuruna rağmen ekonomik bir tatil imkanı sunması ve ulaşım kolaylığı ile son yıllarda Türklerin de favori tatil destinasyonu haline geldi.

Öyle ki adaya giden turistlerin çok büyük bir kısmını Türkler oluşturuyor.

Biz de bu seneki deniz tatilimizi kapı komşumuz Yunanistan bu güzel adasında geçirmek, adayı keşfetmek istedik. Aynı zamanda uzun süredir planlarımızda olan kendi aracımızla yurtdışına çıkma hayalimizi gerçekleştirecektik.

Ancak Yunanistan’da yaşanan yangın felaketleri, bu yangınların bizim rotamız üzerinde olması ve İpsala Sınır Kapısının kapanması gibi sebeplerle seyahatimizi ertelemek üzereydik ki çok şükür yangınlar söndürüldü, sınır kapısı açıldı ve hayalimizi gerçekleştirme yolundaki engeller kalkmış oldu.

Eylül ayının ikinci haftası gelip; deniz kenarlarındaki kalabalık azalıp, bunaltıcı sıcaklıklar geride kalınca biz de arabamıza atladık ve yola çıktık.

İlk durak İpsala

Sınıra gelince ilk iş Turing bürosuna gidip aracımıza yeşil sigorta yaptırdık. Aynı yerde bulunan yurtdışı çıkış harcı otomatından ödememizi yapıp pullarımızı da aldıktan sonra geçiş için sıraya girebildik.

Yazın sınırda 7-10 saat sıra bekleyenleri duyduğumuzda endişelenmiştik fakat biz neredeyse hiç beklemeden sınırı geçebildik. Bunun tatilimizi Eylül ortasına planladığımız, hafta içi yola çıktığımız ve sınır kapısına sabah çok erken saatte geldiğimiz için olduğunu düşünüyoruz. Size de tavsiye ederiz!

Sınırı geçtikten sonra gelen başka bir ülkede olma hissi ve bunu kendi aracınızla yapıyor olmak harika bir duygu!

Yunanistan’a Geçtikten Sonra İlk Durağımız: Alexandropoli

Burası için özel bir program yapmasak da mola vermek için güzel bir durak oldu. Sahilde kısa bir yürüyüş yapıp şehrin ünlü simgesi olan deniz fenerini gördükten sonra Thassos’a doğru yola çıktık.

Thassos Adasına ulaşım Kavala ve Keremoti limanlarından feribotlarla sağlanıyor. Biz Keremoti’yi tercih ettik, 1 buçuk saatte limana vardık ve ilk feribota atlayıp, adaya doğru keyifli bir yolculuk yaptık.

Yaklaşık 1 saat sonra yemyeşil Thassos Adasına ayak bastık. Konaklayacağımız bölge olan Limeneria’ya geçip otelimize yerleştik. Sonrası rüya gibi geçen 4 gün…

Tertemiz plajlar, göz kamaştıran manzaralar, lezzetli Yunan yemekleri ve olmazsa olmaz taverna müzikleri eşliğinde harika bir tatil yaptık. Bize unutulmaz anılar bırakan Thassos’ta gezilip görülecek, denize girilecek, günbatımı izleyecek ve yemek yiyecek o kadar çok alternatif yer var ki hepsini birkaç güne sığdırmak mümkün olmadı elbette.

Ancak kendi deneyimlerimizi bu yazıda sizinle paylaşıyor olacağım. Ayrıca bu tatili daha ekonomik hale getirecek püf noktalar da yazının devamında sizlerle olacak.

Thassos Plajları

Adanın yer yerinde denize girebileceğiniz harika seçenekler mevcut. İnternette “Thassos plajları” diye aratınca bizim de karşımıza uzun bir liste çıktı ama biz en ikonik olan ve görülmeden dönülmemesi gereken plajlara gittik. 3 günümüzü 3 ayrı plajda geçirdik ve hepsi bizi hem ortamı hem de deniziyle çok tatmin etti. Gidemediklerimizde hiç aklımız kalmadı. Siz kalacağınız gün sayısı ve tercihlerinize göre farklı alternatifleri de değerlendirebilir, aynı gün içinde birden fazla plajı da deneyimleyebilirsiniz.

1: La Scala Beach

Burası adanın en ünlü ve en lüks işletmesi. Öyle güzel dekore edilmiş ki adım attığınız andan itibaren kendinizi tropik bir adada hissediyorsunuz. Adeta instagram paylaşımları için hazırlanmış bir açık hava stüdyosu gibi olan tesiste, başınızı çevirdiğiniz her yerde fotoğraflık bir nokta var diyebilirim. Bu da La Skala’nın popülaritesini attırıyor.

Bizim adada para ödediğimiz tek beach burasıydı. Kullanacağınız şezlongun bölgesine göre kişi başı 10-20 euro harcama limiti var. Biz en ön sıradaki şezlongları tercih ettik, iki kişi 40 euro harcayarak yemek yedik ve tüm günü burada geçirdik. La Scala’ya sabah erkenden gelmekte fayda var. Öğleden sonra aşırı kalabalık olabiliyor ve boş yer bulmak zorlaşıyor.

2: Psili Ammos Beach

Adada yüzerken en çok keyif aldığımız plaj kesinlikle Psili Ammos oldu. İncecik kumları ayaklarımızda yumuşacık bir his bırakırken, deniz de ılık ve dalgasızdı. Psili Ammos kapalı bir koy olduğu için başınızı çevirdiğinizde 360 derece manzara sunan harika bir yer!

Bu tesiste ister ücret ödeyerek şezlong ve şemsiye kullanabiliyor, isterseniz de kişisel şemsiyeler için ayrılan alandan kendi şemsiye ve sandalyelerinizi getirerek faydalanabiliyorsunuz. Arabayla geldiğimiz için biz ikinci seçeneği değerlendirdik. Yanımızda getirdiğimiz atıştırmalıklarla da günü geçirdik ve çok keyif aldık.

3: Marble Beach

Thassos Adası’nın en meşhur yerlerinden biri de Marble Beach. Bölgedeki mermer ocaklarından çıkan mermerin ufalanmasıyla oluşmuş bembeyaz kumsalı ve göz kamaştıran turkuaz deniziyle öne çıkıyor.

Burası hakkında pek çok farklı görüş okuduk. Özellikle yolunun çok bozuk olduğundan bahsedip lastiklerinin patladığını söyleyenler bizi çok korkuttu. Ancak plajın güzelliğinin bu yolculuğa değeceğini ve bir kez de olsa mutlaka görülmesi gerektiğini söyleyenler çoğunluktaydı. Biz de biraz endişe etsek de yola çıktık, adanın virajlı yollarında keyifle giderken son birkaç kilometre kala yol bozuldu. Mermer tozları her yanı kapladı ve ilerlemek zorlaştı. Ancak kesinlikle korkulacak ve vazgeçilecek bir seviyede değildi ve gittiğimize değdi.

Tesisisin ücretsiz otoparkına aracımızı bıraktık, şemsiye ve sandalyelerimizi yanımıza aldık ve bu tesiste de para ödemeden olarak keyif yaptık. Şezlong, şemsiye ve bir içecek ücretinin ise kişi başı 15 Euro olduğunu da belirtmiş olayım.

Thassos Adasında denize girebileceğiniz diğer plajlar:

Makriamos Beach

Porto Vathy Beach

Golden Beach

Paradise Beach

Aliki Beach

Salonikios Beach

Thassos Adası Gezilecek Yerler

Adanın yalnızca plajlardan ibaret olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Adanın merkezleri olan Limenas ve Limeneria bölgeleri, tavernaları, şirin köyleri, şelalesi, tarihi Osmanlı evleri, yerel ürünler satan dükkanları ile gündüzü ayrı, gecesi ayrı güzel bir yer burası. Biz günü plajlarda geçirip akşamüstü vakitlerini adanın köylerini ve capcanlı sokaklarını keşfetmeye ayırdık.

Adada aracınızla yolculuk yaparken zaten sürekli nefes kesen manzaralara şahit oluyorsunuz. Ayrıca bir manzara noktası aramaya ihtiyaç olmadığını düşünüyoruz ama ille de gün batımı için bir öneri isterseniz Karnagio Beach’i önerebiliriz.

Adaya gitmişken mutlaka görmeniz gereken iki köy var: Panagia ve Theologos. İkisi de kısa sürede gezilebilecek minicik ve şirin köyler.

Adanın tarihi, kültürü ve yerel yaşamı hakkında da fikir edinebileceğiniz bu köyler, özellikle evlerinin yapısı ile öne çıkıyor.

Panagia köyü, geleneksel Yunan köyleri tarzına sahip beyaz badanalı evleri, dar taş sokakları ve çiçeklerle süslenmiş avlularıyla tanınıyor. Panagia köyünde gezilecek yerler arasında Agia Panagia Kilisesi yer alıyor. Bu kilise, köyün merkezinde yer alıyor ve adanın en önemli dini yapılarından biri olarak öne çıkıyor.

Theologos Köyü ise taş işçiliğinin en güzel örneklerini görebileceğiniz evlerle bezeli çok şirin bir köy. Theologos köyü, Thassos adası Osmanlı hakimiyetinde bulunduğu yıllarda adanın merkezi ve yönetim yeri olarak kullanılıyormuş. Bu nedenle tarihimizde önemli bir yere sahip.

Köyde keyifli bir yürüyüş rotası bulunuyor. Bu rota üzerinde görülmesi gereken doğa harikası bir şelale olduğunu da söyleyelim. Ayrıca yerel yaşama dair izler bulabileceğiniz müzesini de gezebilirsiniz. 

Turistlerin köye gelmesinin en önemli sebeplerinden biri de oğlak çevirmesinin meşhur olması. Akşam olunca köydeki küçük tavernalar hareketlenmeye başlıyor ve her köşeden dumanlar ve müzik sesleri yükseliyor.

Thassos Adasında Ulaşım

Thassos bizce mutlaka arabayla gidilmesi gereken ya da gidince araba kiralanması gereken bir yer. Thassos küçük bir ada değil ve yürüyerek gezilmesi imkansız. Toplu taşımanın da çok gelişmiş olduğunu söyleyemeyiz. Ayrıca adada görülmesi gereken yerler arasındaki mesafe kısa değil. Konforlu bir tatil için araba şart! Adanın yolları genel olarak düzgün ama çok virajlı ve yer yer ciddi yokuşlar var. Bu nedenle şoförlüğünüze güveniyor olmanız önemli. Bozuk zeminleri de göz önüne alarak, aracınızın bakımlarının yaptırılmış ve lastiklerinin sağlam olduğundan emin olmanızı tavsiye ederiz.

Thassos Adasında Konaklama

Adada her bütçeye uygun konaklama alternatifi bulabilirsiniz. Limenas, Limeneria ve Potos bölgeleri konaklama için ideal yerlerden. Adada apart seçenekleri de çok fazla, biz de tercihimizi apart otelden yana kullandık.

Öneri olarak kabul etmeyin ama beklentiniz yüksek değilse girip bir bakabilirsiniz: Meni Studios

Thassos Adasında ne yenir?

Bir Ege adasındaysanız tabii ki ilk akla gelen yemek seçeneği balık olacaktır. Thassos’da Özellikle Limenas ve Limeneria bölgelerinde deniz kıyısında sıralanmış harika tavernalar var. Burada tazecik balıklar, lezzetli mezeler, salatalar ve Yunan müzikleri eşliğinde yemek yemenin unutulmaz bir deneyim olacağını söyleyebilirim.

Lezzet standardı ve fiyat konusunda uçurum olmadığı için, gözünüze en hoş gelen restorana kurulup keyfini çıkarabilirsiniz.

Bizim favorimiz olan ve gönül rahatlığıyla önerebileceğimiz yer ise: Molos Restaurant

Izgara sardalya, cacık eşliğinde sunulan meşhur kabak kızartması, patlıcan ezmesi ve yunan salatası ile bir ziyafet çekebilirsiniz.

(Menülerde dolmaki, caciki, musakka, baklava, revani gibi Yunanlılar tarafından sahiplenilmiş lezzetlerimiz olduğunu görünce şaşırmayın; tabii ki bizimkiler çok daha güzel;)

Balık dışında adanın en meşhur lezzeti Svlaki. Tavuk şiş de diyebileceğimiz bu yemek, lezzetli bir sos eşliğinde sunuluyor. İster porsiyon ister pita arası şeklinde tercih edebiliyorsunuz. İçi dolu dolu ve çok doyurucu.

Souvlaki için tam da sokak lezzeti ayarında bir mekan önerisi: Sneak Bar Hello

Yanına bir de İtalyan ekleyelim ve lezzetli pizza ve makarnalar yiyebileceğiniz Plus Minus’u da şuraya iliştirelim.

İstanbul’ a dönmeden önce tatlı bir durak: Kavala

Thassos tatilimizin ardından, Yunanistan’a gelmişken bir de Kavala’yı görelim dedik. İyi ki demişiz!

Sabah otelimizden ayrıldıktan sonra feribota binip Keremoti’ye geldik. Buradan 45 dakikalık bir yolculuk yaparak Kavala’ya ulaştık. Hedefimiz burada yarım günümüzü geçirerek görülmesi gereken önemli noktaları görmekti. Aracımızı Kavala Port’ta bulunan otoparka bıraktık ve Old Town bölgesine yürüdük.

Her köşesinde Osmanlı izlerini taşıyan Kavala’nın eski şehir bölgesi gezmekten çok keyif alsak da Kavala kalesine tırmanmak oldukça yorucuydu. Aslında tepeye çıkan araçlar varmış ama biz farkedememişiz ve kan ter içinde tırmanmışız. Neyse ki buna değdi. Kavala kalesi nefes kesici bir panaromik manzara sunuyor. Bulunduğu nokta itibariyle şehri ayaklarınızın altına seren Kavala Kalesi, gezinin en can alıcı noktasıydı. Bol bol fotoğraf ve video çektik tabii ki…

Şehrin apartman mimarisi oldukça karışık; daracık sokaklarda yan yana ve  üst üste binmiş görünen binalardan oluşuyor. İnsanın içini sıkan kaotik bir görüntü oluştursa da, bir yandan Osmanlı mirası tarihi su kemerleri ile birleşerek şehre yarı estetik bir görüntü de katıyor.

Kaleden inerken Kavalalı Mehmet Ali Paşa Evi, Halil Bey camii (maalesef ibadete kapalı) ve İmaret’i görmeyi ihmal etmedik.

Ve kavala deyince akla ilk gelen tabii ki Kavala Kurabiyesi!

Şimdi bu kısım biraz karışık. Gerçek kavala kurabiyesi yarım ay şeklinde, bademli ve pudra şekerli güzel bir lezzet, biliyorsunuz. Türkiye’de de pek çok yerde satılıyor zaten. Kavala’da da orijinal reçetesine sadık olarak yapılan Kavala kurabiyesini denedik ve elbette bize tanıdık ve normal geldi. Ancak Kavala’da öyle bir kurabiyeci var ki -sadece onun için Kavala’ya tekrar gidilebilir- hayatımızda yediğimiz açık ara en iyi kurabiyeyi yapıyor.

Kavala Old Town’da bulunan Şef Konstandinos’un fırını! Geleneksel kavala kurabiyesi olmasa da badem, kavrulmuş un, tereyağ ve tarçının birleştiği ve ağızda eriyen bu lezzeti mutlaka denemelisiniz.

Konumunu şuraya bırakıyorum: Boulangerie Boutique

Thassos ve Kavala deneyimlerimizden yola çıkarak küçük püf noktalar paylaşmak isterim:

• Arabayla Yunanistan’a seyahat ediyorsanız, deponuzu Türkiye’de doldurmanızda yarar var çünkü Yunanistan’da yakıt fiyatları Türkiye’nin neredeyse iki katı. İpsala’da bulunan yakıt istasyonlarından yakıtınızı alıp sınır kapısına doğru devam edebilirsiniz. Biz bir depo yakıtla Thassos-Kavala seyahatimizi tamamlayabildik.
• Yunanistan otoyollarında pek çok noktada gişe geçiyorsunuz. Gişe ücretleri 1-1.80 Euro arasında değişiyor. Kolayca ödeme yapmak için yanınızda mutlaka bozuk Euro bulundurun.
• Feribota binerken araç sürücüsü araçta kalıyor, diğer yolcular yaya olarak feribota giriş yapıyor. Bu uygulama bize bayağı farklı geldi.
• Yazıda belirttiğim gibi gittiğimiz 3 plajın sadece birinde ödeme yaptık. Diğerlerinde kendi sandalye, şemsiye ve yiyeceklerimizle gidip tesisten ücretsiz bir şekilde yararlandık. Bu imkanı unutmayın, tatilinizi çok daha uyguna getirebilirsiniz.
• Arabayla gitmenin nimetlerinden biri de yanımızda yiyecek ve su götürmek oldu. Yanımıza bir buçuk litrelik sular, atıştırmalıklar ve kuruyemiş aldık. Gün içinde denizden çıkıp acıktığımız anlarda ya da akşam atıştırmak istediğimizde ekstra bir harcama yapmadık. Özellikle sular çok pahalıya geldiği için bu yöntem bayağı işe yaradı ve ekstra bir harcama yapmadık.
• Thassos’ta otoparklar ücretsiz. Biz park konusunda hiçbir sorun yaşamadık, çok rahat bir şekilde yer bulduk. Başta da dediğim gibi Eylül ortası ve hafta içi gittiğimiz için ciddi bir kalabalıkla karşılaşmadığımızı düşünüyoruz.
• Yunanistan’da Çoğu yerde kiril alfabesi var; özellikle de yol tabelalarında ve restoran menülerinde… Google translate uygulaması çok yardımcı oluyor, Türkçe’ye çevirmek istediğiniz yerin fotoğraflarını çekip rahatça  çevirebilirsiniz.
• Kavala’da aracınızı limandaki otoparka bırakmanızı tavsiye ederim. Tüm gün için 2 euro ücreti var. Old Town bölgesine araçla girmek sıkıntılı olabilir, çünkü dar ve dik sokakları var.

Arabayla Yunanistan’a gitmek için gerekli olan belgeler:

• Yeşil sigorta (Yeşil sigorta, yurtdışında bir kazaya karışmanız durumunda karşı tarafın zararının karşılanması için gerekli. Bu belge olmadan sınır geçişi yapmanız mümkün değil. Poliçenizin düzenlenebilmesi için Taşıt Ruhsatı ve geçerli Türk Trafik Sigortası fotokopilerinin ibraz etmeniz gerekiyor.)
• Yurtdışı çıkış pulu
• Araç size ait değilse, araç sahibinden alacağınız noter onaylı vekaletname
• Shengen vizesi (Bizim yeşil pasaportumuz olduğu için vizesiz giriş yaptık)
• Çipli ehliyet.

Arabamızla yaptığımız Thassos-Kavala seyahatimizin maliyetlerini kalem kalem hesapladım. İşte tüm detaylar

Öncelikle bu fiyatlar 4 gece 5 gün ve 2 kişi olarak hesaplanmıştır.
Arabayla yurtdışına çıkmak için yeşil sigorta yaptırmak zorunlu. 15 günlük yeşil sigorta için 47,25 Euro ödedik.
Yurtdışı çıkış pulu kişi başı 150 TL
Yunanistan’da otoyol boyunca gişelerden geçtik, 70 cent ve 1.70 Euro arasında ödemeler yaptık. Gidiş dönüş toplam 10 euro civarına mal oldu.
Thassos feribotunda araç için 25, yolcular için 5’ er euro olmak üzere gidiş dönüş toplam 70 Euro ödedik.
Limeneria bölgesinde konakladığımız 3 yıldızlı apart, 4 gece için 213 Euroya mal oldu . Bu fiyata açık büfe kahvaltı dahildi.
Thassos’taki plajların bir çoğundan ücretsiz yararlanabiliyorsunuz. Sadece La Scala Beach’te 20’şer Euro harcama limiti olduğu için burada öğle yemeği yedik. Diğer beachlere kendi şemsiye ve sandalyelerimizle gidip tesisten ücretsiz yararlandık.
Akşam yemekleri için toplam 100 Euro harcadık. Bu harcama mekan tercihi, alkol kullanımı ve seçtiğiniz menüye göre artıp azalabilir. Videoda gördüğünüz masa bizim en pahalı akşam yemeğimizdi ve 36 Euro ödedik.
Thassos dönüşü Kavala’ya uğradık. Burada konaklamadık, yarım gün ayırıp eski şehir bölgesini ve Kavala Kalesini gezdik. Kaleye giriş bileti için kişi başı 4 buçuk Euro verdik. Yediğimiz Kavala kurabiyelerini hesaba dahil etmedik.

Thassos’ta otoparklar tamamen ücretsizdi. Sadece Kavala’da 2 Euro otopark ücreti ödedik.

Seyahatimiz boyunca tüm harcamaları 30’la çarpmamıza rağmen, Türkiye’de tatil yapmaktan daha uyguna geldi diyebiliriz. Yeni bir ülke görmüş olmak da yanımıza kâr kaldı.